Müşterinin (B2B, B2C) Sesini Stratejiye Çevirebilmek
22 Aralık 2015 2022-04-05 14:36Müşterinin (B2B, B2C) Sesini Stratejiye Çevirebilmek
Müşterinin (B2B, B2C) Sesini Stratejiye Çevirebilmek
Artık belirsizlik çağındayız. Talep değişkenlik gösteriyor ve teknoloji değişiyor.
Şirketler sisli bir yolda otomobil içinde seyahat eder gibi pazarda çabalıyorlar. Başarı bu ortamın getirdiği zorluklarla mücadele ve şartlara uyum yeteneğine bağlı. Eski tarzı devam ettirmeye çalışmak şirkete zarar verebiliyor.
Çok az sektör bu ortamdan etkilenmeden kalabiliyor (değerli taşlar, toptan ticaret, tütün, kamu, “belki”, bunlar arasında sayılabilir)
Bu belirsizlikle mücadele sırasında kutup yıldızımızın “müşteri” ve kullanacağımız yöntemin şirket içinde kuracağımız “sistem” olduğunu söyleyebiliriz. Ana başlıklarıyla yapmamız gerekenler;
- rakipten daha hızlı öğrenebilmek (insanı geliştir),
- müşterinizi anlamak, ihtiyacının ötesini görebilmek, bu çıktıyı stratejiye çevirebilmek,
- iş süreçlerinizi iyileştirmek diyebiliriz.
Ayrıca şirketlerin veri toplayabilmek ve doğru filtrelerle bu veriyi bilgiye, yoruma dönüştürebilmek yeteneklerinin olması gerekli. “Big Data” denen kavram içinde boğulmak riskini göz ardı etmeden…
Bunları başarıyla gerçekleştirmek mümkün, aşağıdaki hatalara dikkat!
- Geçmiş başarılara takılı kalmak,
- En iyi ya da en büyük rakibi taklit etmek,
- Şirket içinde kalarak, ürün ve hizmeti varsayımlarla (“müşteri bundan hoşlanır”, “rakip de böyle yapmış” gibi) iyileştirmek
“Belirsizlik” oyunu etkileyen bir unsur ise, liderlik ve yönetim tarzınızı da gözden geçirmek gerekiyor. Liderler artık karar veren rolünden çok, yönetmekte oldukları “gelişen ve iyileştirmeye çalışan” ekipler için “deney yapma” fırsat ve ortamı sunan, birlikte karar alan kişiler oluyor. Kendisi de sürekli öğreniyor.
Peki müşterimizi nasıl anlayacağız? Bazı makalelerimizde bahsettiğimiz gibi B2B ya da B2C olsun, “müşteri memnuniyeti ölçüm” yöntemlerinin pek çoğunu reaktif buluyor, anketler ya da anketörler göndererek yapılan araştırmaların şirkete katkısının kısıtlı olduğunu düşünüyoruz. Her şey olup bittikten sonra ve adeta müşteriye teslim olarak değil, “proaktif olarak müşteriyi anlamak ve farklılaşmak”tan bahsediyoruz. Bu amaçla kullandığımız metotlar : TANI Modeli, KANO Modeli, Değer Sunum Tuvali
Müşteriyi anlamak ve ihtiyacının ötesini görebilmek, rekabette öne geçebilmek ve farklı olmak için sırasıyla;
- doğru segmentasyon yapmak,
- her segmentteki müşteri grubunun ürün ve hizmetimizle yaptığı işi yerinde bizzat görmek, sormak ve anlamak,
- segmentlere uygun ürün ve hizmet özelliklerini ekleme ve çıkarmalarla belirleyip stratejiyi oluşturmak,
- düşük maliyetli deneyler yapmak gerekiyor.
Deneyler sırasında kâr için aceleci ve fakat büyüme için sabırlı olmak, kâr eden ürün ya da hizmet ile piyasaya çıktıktan sonra büyüme için aceleci olmak gerekir. Piyasaya yerleştikten sonra müşteriye vaadimizi “her seferinde” ve “daha kısa sürede” gerçekleştirmeye çalışmalıyız (PUKÖ Çevrimi).
Bütün bunları yaparken müşteri segmentasyonunu her an göz önünde tutmaya gerek var. B2B için genellikle her müşteri (müşteriden kastımız bayi, distribütör gibi kanal üyeleri değil) ayrı bir segment olabilir.
Başarılı olmak isteyen firmaların stratejileri, stratejik planları muhakkak olmalı ve her sene çalıştaylar ile tüm plan gözden geçirilmelidir. Aylık toplantılarla stratejik plan, pazarlama planı ve bütçe gidişatı irdelenmelidir.
Bu çalıştayların dışardan bir göz (moderatör) eşliğinde yapılmasını öneririz. Bazı firmaların dış gözden stratejinin tasarımı ve belirlenmesi aşamasından başlayarak faydalandığını, bir kısmının yalnızca stratejinin yayılımı konusunda destek aldığını görüyoruz.
Strateji tasarımında Mavi Okyanus ve Değer Sunum Tuvali de araç olarak kullanılabilir.
Hakan Akgül
Yalın Enstitü YK Üyesi