Türkiye kritik bir dönemden geçiyor ve şirketler bundan etkileniyor.
1994 yılı ve ardından Anayasa Fırlatma Krizlerinde şirket yönetiminde olduğum dönemleri hatırladım.
Hafta sonu bir müşterim, “Bu dönemde, şirkette nasıl bir acil durum yönetimi uygulamamız gerekiyor?” diye sordu.
Konuştuklarımızı, ana hatlarıyla derleyip aşağıda sizinle de paylaşıyorum.
Döviz kurundaki hareketlenmenin şirkete etkisini tanımlamak
likidite, azalan satış, müşterinin askıya aldığı talepler, satın alma ve tedarikçi ödemeleri, artan stok ve mevcut alana sığmamak, çalışan motivasyonu vb
Acil Durum dönemini, öncelik ve hedeflerini tanımla
Belirlenecek acil durum dönemi için süre, kritik hedefler ve öncelikleri belirle (kar marjı, stok seviyesi, satın alma, nakit seviyesi vb)
Bu bir proje yönetimi olarak da ele alınabilir.
Bu dönem için yeni ve çevik bir organizasyon şeması
hiyerarşiyi azalt, aşağıdan yukarıya iletişim kanallarını çeşitlendir ve hızlandır
Üye olduğunuz kurumlarla temas ve piyasa istihbaratını takip
Dernek, Birlik vb üyeliklerinizi etkin kullanın
Özellikle alacaklarınızla ilgili sıkı bir izleme sistemi kurun
Verilere dayalı aksiyon almak
Geçmiş tecrübe ve duygulardan çok somut verilere göre tutum geliştirmek ve aksiyon almak
Şirket içinde tüm çalışanlarla iletişimi arttır
Üst yönetim dahil olmak üzere, hafta içinde bir kaç kez çalışanlarla gelişmeleri olabildiğince şeffaf şekilde paylaşın
Her sabah ve akşam 30 dk yönetim toplantısı
bölümler arası iş birliğini sağlamak, hedeflere göre gidişatın takibi
tüm bölümlerin yönetici ve kritik çalışanlarıyla hep beraber, “belirlenen öncelik ve hedeflere göre neredeyiz, piyasa ve müşteri şartları nedir, problemler, sebepleri ve yeni plan nedir” değerlendirmelerini yapmak
Al Sat kararlarında yetki limit ve sınırlarını en alt kademeden başlayarak yeniden tanımla
Sahadaki ekipler (müşteri ve tedarikçiyle temas edenler) belirlenmiş hedefler doğrultusunda hızla karar alabilmeli
Sahada ve görünür olmak
Müşteri ve tedarikçilerle sürekli temas ve iş birliği halinde olmak
Satışlar ve tahsilat
Belirlediğiniz şirket hedefleri ve öncelikler çerçevesinde sürekli satış gayretine devam edin, açık hesap/çek/senet yerine daha az kar/daha uzun vade ile nakit ya da kredi kartını tercih edin
Şirketi ve kendinizi yenilemek için ekonomik şartları bir fırsat olarak değerlendirin
Ciddi bir özdeğerlendirme yapın ve geleceğe dönük hazırlanın
Şirket kültürünüzü gözden geçirin ve alışkanlıkları değiştirmek için bu fırsatı kullanın
Operasyonlarınızdaki israfları tespit edin, süreçlerinizi gözden geçirin
Şirket kaynaklarını (mali, insan, fiziki, bilgi ve knowhow, ilişki ve iş birlikleri) ve iş modelinizi (süreçler, tedarikçiler, kaynaklar, müşteri için değer, müşteri ilişkileri tarzınız, kanal yapınız, gelir ve gider) gözden geçirin
Gereksiz tüm maliyetlerinizden kurtulun
İş yoğunluğundan dolayı zaman ayıramadığınız/gerek görmediğiniz insana ve şirkete yatırımınızı yapın
Muhakkak bir gelişim bütçesi ayırın.
Hazır tempo düşmüş iken şirketin/çalışanınızın gelişimi, acil durum çalışmalarının gidişatının daha iyi yönetimi için danışmanlık hizmeti alın. Zira dışarıdan bir göz ve ince ayar gerekecektir.
————————-
İki Ay Önce Yazdığım Makaleden……
Şirketinizin karşılaşacağı “ani dalgalar” hep olacak
Kur, faiz, beklenmedik işten ayrılmalar, vergi, emtia fiyatları, kapanan pazarlar, gümrük engellemeleri, hava durumu (kuraklık) vb.
Problemi dışarda aramayın!
Önemli olan dışardaki dalgalanma değil.
Sizin, bu dalgalanmalara, rakiplerinize göre ne kadar daha hazır olduğunuz!
Sahi, bu hazırlık için neler yapıyorsunuz?

Hakan Akgül

Danışman ve YK Üyesi

Yalın Enstitü