Zor Günlerle Başa Çıkabilmek İçin
14 Ağustos 2018 2022-02-21 14:12Zor Günlerle Başa Çıkabilmek İçin
Zor Günlerle Başa Çıkabilmek İçin
Ekonomide sarsıntılı bir döneme girdiğimiz şu günlerde; bugünleri atlatabilmek, ayakta kalabilmek ve geleceğe hazırlanabilmek için neler yapılması gerektiği üzerinde sıkça düşünülen ve konuşulan bir konu.
Çevremde bu tür sohbetler başladığında aklıma hep 1990’lı yılların sonunda okuduğum, Arie de Geus’un “Yaşayan Şirket” kitabı (Rota Yayınları, 1999) ve bu kitapta anlatılan “uzun ömürlü şirket olmanın” sırları gelir.
Tarihi 1890’lara uzanan Shell’den daha eski ve en az Shell kadar büyük şirketler üzerinde yapılan 30’a yakın şirket üzerinde yapılan kapsamlı bir araştırmanın bulgularından hareketle yazılan kitap, bize uzun ömürlü şirketleri ortak özelliklerinin şunlar olduğunu söylüyor:
- Uzun ömürlü şirketler yaşadıkları çevreye karşı duyarlı, çevrelerinde olup bitenleri yakından izleyen, öğrenen, öğrendiklerini içselleştiren ve zamanında eyleme geçebilen şirketlerdir.
- Uzun ömürlü şirketler, güçlü birer kimlikleri olan ve birimleri/çalışanları üzerinde yüksek bir aidiyet ve bağlılık duygusu bulunan şirketlerdir.
- Uzun ömürlü şirketler, yeni fikirlere ve denemelere açık, bu tür durumlarda karşılaşılabilecek olumsuzluklara hoşgörüyle yaklaşabilen şirketlerdir.
- Uzun ömürlü şirketler finansal kaynaklarını tutumlu biçimde kullanan, ihtiyaçlarını ve önceliklerini doğru belirlemede oldukça hassas davranan ve zor günler için daima “ihtiyat akçesi” bulunduran şirketlerdir.
Dünya savaşları, ekonomik krizler, soğuk savaşlar, yıkılan / yeni kurulan devletler, salgınlar, doğal afetler vb. nice badireyi atlatarak günümüze gelen bu şirketler, nasıl olunması – nasıl olunmaması ve ne yapılması – ne yapılmaması gerektiği konularında bizlere yol gösteriyor.
Şüphesiz ki ikinci ve üçüncü maddelerdeki özellikler, üzerinde uzlaşılması, ortak bir yaklaşım geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi uzun vadede meyvelerini verecek; ancak sonrası için mutlaka şimdiden adımlar atılması gereken “önemli, ancak acil olmayan” konulardır.
Birinci ve dördüncü maddelerdeki konular ise özellikle kriz dönemlerinde doğru zamanda, doğru kararlar alarak gemiyi karaya oturtmadan sığ sulardan açık denizlere çıkarabilecek kurumsal yetkinliği elde edebilmek için hemen harekete geçilmesi gereken “acil ve önemli” konulardır.
Bu noktada;
- Mevcut ve potansiyel pazarlardaki hedef müşterin içinde bulunulan döneme özgü davranış trendlerinin bilinmesi / öğrenilmesi
- Pazardaki diğer unsurların (rakipler, tedarikçiler, ikame ürün/hizmet sağlayıcılar) karar ve uygulamalarının yakından takip edilmesi
- Şirket iş sonuçlarının ve kritik operasyonlara ilişkin performansın güncel zamanlı izlenebilirliğinin sağlanması
- Etkin ve hızlı işleyen bir Yönetim Muhasebesi sistemi ile karar vericilerin anlamlı, doğru ve güncel bilgilerle desteklenmesi
- Veriye ve bilgiye dayalı karar alınması ve alınan kararların cesaretle uygulanması
bu hareketin ilk ve öncelikli adımları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yalçın İpbüken
Başkan
Yalın Enstitü