28.02.2004 Cumartesi günü EGS Kültür ve Kongre Merkezi’nde Yalın Yönetim konusunda konferans verildi. Sabah 09:00’da başlayan konferans, akşam 18:30 sularında sona erdi. Kongreye katılım oldukça yoğun olup takriben 300 kişi salonu doldurmuştu. Kongrenin İstanbul, Ankara ve İzmir dışında bir Anadolu kenti olan Denizli’de yapılması ayrı bir önem taşıyordu. Açıkçası Denizli için gurur okşayıcı bir olaydı. Bu vesile ile özellikle ana sponsor olan Dentaş A.Ş.’ye ve 55 tane yardımcı sponsora şükranlarımı sunuyorum.
Kongreye konuşmacı olarak katılan özellikle Dr. Bodo ve Prof. Dr. Jose Ferro çok değerli bilgilerini bizlerle paylaştılar.
Hemen hemen tüm konuşmacıların üzerinde durduğu konu veya kelime, Japonca’da israf anlamına gelen “muda”ydı.
Dikkatinizi çekmiştir, günümüzde teknoloji yatırımları hızla artarken, pazarlama ön plana çıkmışken, verimlilik ve kalite revaçta iken “Yalın Yönetim”de karşımıza çıkan en önemli olay, “muda”.
Tabi bu şu demek değil: Her şeyi reddedelim ve sıkı sıkıya “muda”yla uğraşalım. Yalın Yönetim benim anladığım kadarıyla her türlü teknolojik yenilikleri kullanmak ve israfı önlemek anlamına geliyor.
Yalın Yönetim Sistemi 1980’li yıllarda Toyota firmasında bir mühendis tarafından bulunmuş ve yaklaşık 24-25 yıldır Toyota firması bu sistemi uygulayarak her yıl cirosunu katladığı gibi, kârını da arttırmış.
Diğer otomobil firmaları ise bir yıl kâr ederken 2. yıl zarar etmişler. Konferansta Brezilya Yalın Enstitü Başkanı Sayın Ferro şöyle bir soru sordu: “İçinizden kaç kişi şirket sahibi?…” Salondan takriben 8-9 kişi el kaldırdı. Sayın Ferro şöyle dedi: “Bu sayı çok az.”
“Çünkü” dedi, “Yalın Yönetim ilk önce patronların kafasında olgunlaşmalı, önce onların kafasında şekillenmelidir.”
Görüldüğü üzere Yalın Yönetim bir sistem ve yönetim anlayışını temelden değiştiren bir yönetim tarzı. Sisteme katılımcı yapan, kişilerle değil, şirketlerin yönetim tarzını iyileştiren bir olgu. Ayrıca uygulandığı anda maliyeti en düşük olan bir sistem. Daha sonra Sayın Ferro şöyle bir bir anektodunu anlattı: “Çok zengin Hintli bir aile şirketinin patronuyla tanıştım. Patron Yalın Yönetim’i şirketinde uygulayacağını ve mühendislere “Görmeyi Öğrenmek” adlı Yalın Yönetim kitabını hediye ettiğini anlatarak, bu işi başaracaklarını belirtti.”
Ancak bu olaya Sayın Ferro toplantı anında bile gülüp geçiyordu. Çünkü, “Yalın Yönetim en tepeden en aşağıya kadar komple bir sistem. Yalnızca 3-5 mühendisin okuyup anlayacağı bir olay değil” diyordu. Açıkçası günümüz şartlarında rekabet ortamında Yalın Yönetim Sistemi’nin önemi çok net ortaya çıkıyor. Öyleyse ülkemizde ve Denizli’mizde aile şirketlerinin yoğun olduğu düşünülürse Yalın Yönetim Sistemi’nin uygulanmasının önemi de ortaya çıkmaktadır. Konferanstan önce Dr. Barbaros Kon’un açılış konuşmasını M. Kemal Atatürk’ün şu sözleri ile yaptığını belitmek istiyorum.
“Çalışmadan, Öğrenmeden, Yorulmadan Rahat Yaşamanın Yollarını Aramayı Alışkanlık Haline Getirmiş Milletler; Evvela Haysiyetlerini, Sonra Hürriyetlerini ve Daha Sonra da İstikballerini Kaybetmeye Mahkûmdurlar.”
Hüseyin Kaya
Deha 20
{4 Mart 2004)