Türkiye'de Yalın Üretim'in Gelişimi
7 Haziran 2012 2012-06-07 16:33Türkiye'de Yalın Üretim'in Gelişimi
Türkiye'de Yalın Üretim'in Gelişimi
Üretim sistemleri son 20 yılda önemli ölçüde değişiklik gösterdi. Bu değişikliğin başlangıcı tartışmasız olarak Toyota'nın 1960'larda kendi içinde başlattığı ve ihtiyaçları dolayısıyla geliştirdiği Toyota Üretim Sistemi veya dünyaya tanıtıldığı adıyla Yalın Üretim Sistemi idi.
Bu, Mass Production (Kitlesel Üretim) anlayışının üreticinin kral olduğu dönemde ürün çeşidinin azlığı, rekabetin düşüklüğüyle desteklenen itme tarzı üretime sermayesi sınırlı olan ve rekabet yaratabilmek için ürün çeşidini arttırmaya, satış fiyatını ve dolayısıyla maliyetini düşürmeye ve tedarik süresini kısaltmaya mecbur kalan bir üreticinin bulduğu alternatif bir yol idi. Bu anlayış ile gelişen çekme mantığının faydaları, stoksuz üretim ile oluşan müşteriye kulak verme ihtiyacı, verimlilik artışı ve dolayısıyla mali kazanç Toyota'ya bu sistemi daha da geliştirme imkânı verdi. Böylece 70'li yıllar Toyota'nın geliştiği ve klasik sistemle üretim yapan firmaların ne olduğunu anlamadıkları ve petrol kriziyle de şoka girdikleri bir dönem oldu. Bu dönemde bu anlayış ağırlıklı olarak Japon otomotiv firmaları arasında gelişti.
80'li yıllarla beraber bu sistemi gören ve / veya yazılı kaynaklardan öğrenen firmalar, önce bir inanmayış ve direnç, daha sonra bu sistem sadece Japon kültüründe uygulanabilir söylemlerinin ardından Amerika'daki Japon transplantların benzer uygulamaları Amerikalılarla yapması ve benzer başarıları elde etmesiyle inanmaya ve gerçek faydalarının gösterilmesine imkân tanımaya başlandı.
Bu süreç Yalın firmalarda uygulamaları ve teknikleri öğrenenlerin diğer firmalara geçişiyle yayılmaya ve direnmekten çok, nasıl faydalanabiliriz noktasına gelmeye başlandı. Doğal olarak da bu arada farklı yaklaşım yöntemleri gelişti ve maalesef birçok uygulama Yalın Düşünce'nin ruhu tam anlaşılamadığı için yüzeysel ve geçici oldu. Buna üst yöneticilerin bazılarının sabırsızlıkla kısa dönemli sonuçlar istemeleri, olayı bazılarının bir moda gibi görmeleri, bu işten kazanç sağlamayı uman, fakat işin özünü anlamamış bazı danışmanlık firmalarının uygulamaları yol açtı. Bugün birçok firmada uygulamaların görünürde olduğunu, Gemba'da çalışanlarla konuşulup derinliğine inildiğinde ana fikrin anlaşılmamış olduğunu üzülerek görebilirsiniz. Tabi ki bu arada şunu da göz ardı etmemek gerekir, bu uygulayıcılar o denli büyük kayıpların içindeydiler ki; bu yüzeysel uygulamalar bile ciddi kazançlar sağladı onlara. Gönül isterdi ki bunun buzdağının görünen kısmı olduğu ve asıl getirinin ancak yaygınlaşarak ve derinleşerek elde edileceği daha iyi anlaşılsın. Bu sadece bu firmaların değil, aynı anda da ülkemizin rekabetçiliği açısından son derece önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu arada bilgisayar teknolojisinin gelişmesi ve süreçlerin önemli olduğunun anlaşılmasıyla büyük danışmanlık ve yazılım firmalarının önderliğinde Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımları gelişmeye başladı ve bunlar da endüstrideki gidişata uyarak Yalın uygulamaları sistemlerine kattılar. Bütün bu elektronik uygulamalar olaya hız kazandırırken içeriğin doğru kurgulanmasından, Yalın Düşünce'nin ruhunun uygulanmasından biraz daha uzaklaşıldı ve birçok kişi de bu uygulamalar için önemli paraların harcanması ve büyük firma olunması gerektiği anlayışı yerleşmeye başladı.
Ben olayın ruhunun kavranmasının hayati derecede önemli olduğuna ve yaygınlaştırılmadan, şirketin nefes alıp verdiği havada, kültüründe olamadan gerçek faydanın sağlanamayacağına inananlardanım. Dahası işin püf noktasının teknikleri bilmekte değil, kültüre yayılmasını sağlamaktan geçtiğine, bunu hayata geçirirken liderliğin ve dirayetin son derece önemli olduğuna inanıyorum. Başaranlar ve başaramayanlar arasındaki en büyük fark buradadır.
Üstelik ana fikri uygulamak için önemli bir kaynak ayırmak da gerekli değildir. Özellikle KOBİ ölçeğindeki şirketler büyüklerden daha kolay ve verimli olarak uygulayabilirler. Çünkü boyutlarının küçüklüğü yayılımın derinliğini ve hızını arttıracak ve daha kolay kabul görmesini sağlayacaktır.
Ekte KOBİ'ler için uygulanabilecek basit Çekme Sistemi uygulamaları görülmektedir. Bu sistem bir değer akışı eşliğinde tüm proseslerin birbirine bağlandığı, stoğun en aza indirildiği ve gerçek müşteri talebine göre üretimin yapıldığı, son derece basit bir şekilde ve düşük maliyetle gerçekleştirilebilir.
Cevdet Özdoğan