Blog

Türk Otomobili İçin Geç Değil

Genel Yazılar

Türk Otomobili İçin Geç Değil

“Hindistan yapıyorsa biz niye yapmayalım.” Bu cümle Türk otomotivinin bir numaralı ismi Jan Nahum’a ait. Ardından da önemli bir açıklama yapıyor: “Karsan markalı ilk yerli ticari araç 2010 yılında piyasaya çıkıyor.” Nahum, sadece otomotivde değil, nanoteknoloji ve enerjide de önemli adımlar atmaya hazırlanıyor.
Özgür Taşpınar
İLK yerli montaj fabrikası Otosan, ilk seri üretim Türk otomobili Anadol, ilk otomotiv geliştirme merkezi Koç Ar-Ge… Türkiye’de otomotiv sanayisinin gelişiminin her aşamasında iz bırakan bir aile. Baba Bernar Nahum, oğulları Klod ve Jan… Otosan, Otokar, Tofaş, Fiat yani Koç Holding şemsiyesi altında geçen onlarca yıl, binlerce saatlik mesai… Bugün misyon aynı fakat çatı farklı. Klod ve Jan Nahum’un tepelerindeki kubbe şimdi “altıgen”. İki kardeşin dört yıl önce kurduğu Hexagon, otomotivde yine oldukça iddialı. Ama artık tek işleri otomotiv değil. Nanoteknojide de, enerjide de kendilerini ispatlama yolundalar. Bu arada, Hexagon ismi tahmin edeceğiniz gibi şirketin girdiği ya da girmeyi planladığı altı iş alanını anlatıyor: Otomotiv, nanoteknoloji, yenilenebilir enerji, çevre, risk sermayesi ve danışmanlık.
Jan Nahum ile Hexagon’un kodlarını çözmek için biraraya geliyoruz. Onun için hayatını otomotive adamış bir isim demek herhalde yanlış olmaz. Robert Kolej’den sonra İngiltere’de Royal College of Art’da (RCA) her yıl dünyada sadece dört öğrencinin kabul edildiği “Otomotiv Dizayn” bölümünden mezun. Otosan çatısı altında imal edilen Böcek ve Çağdaş gibi iki aracın mimarlarından. İş hayatına 1973’te Otosan’da adım atmış. Sonra Koç Holding Ar-Ge Merkezi’nde yöneticilik yapmış. Otokar’ın genel müdürlük koltuğunda oturduktan sonra da şirketin savunma sanayisindeki başarılarına ön ayak olmuş. Ardından Tofaş’ta genel müdürlük gelmiş. Doblo projesiyle Fiat’ın Tofaş’ı üretim üssüne dönüştürmesine öncülük etmiş. 2004 yılına kadar Tofaş’ın yönetim kurulu başkan yardımcılığı ve Fiat’ın uluslararası iş geliştirme bölüm başkanlığı görevlerini eş zamanlı sürdürmüş. 2004’te Karsan’ın yönetim kurulu üyesi olan ve 2008’den itibaren kurumun murahhas azalık görevini üstlenen Nahum, 2005-07 arasında da Petrol Ofisi’nin genel müdürlüğünü yürütmüş. 2005 ise milat olmuş onun için. Hexagon ile girişimciliğe soyunmuş. Jan Nahum “Bizim grup esas olarak otomotiv eksenli. Fakat oradan enerji ve nanoteknoloji gibi farklı sahalara da adım attık” diyor.
Nahum ile önce otomobilden konuşuyoruz. Grubun göz bebeği, Hexagon çatısı altında yer alan “Hexagon Studio”. Yerel ve uluslararası otomotiv yan ve ana sanayisine tasarım ve mühendislik hizmeti sunuyor. Hexagon Studio, Kıraça Grubu ile ortak. Üç yıllık kısa geçmişine rağmen Hexagon Studio’nun önümüzdeki yıl, Türkiye’nin en büyük özerk tasarım şirketi olacağını anlatıyor Nahum. 2010 yılında, tasarımı kendilerinden, imalatı Karsan’dan, Türk markalı bir ticari aracın piyasaya çıkacağını müjdeliyor. Nahum, kapasitenin de giderek artacağını sözlerine ekliyor: “Motor, vites kutusu, fren aksamı haricinde bir aracı tasarlamak 1.5-2 milyon tasarım saati. Biz şu an yılda 200-250 bin tasarım saati harcıyoruz. Hedefimiz kabaca 200-250 kişinin çalıştığı bir tasarım-mühendislik şirketi. Gelecek üç yıl içinde de bu noktaya ulaşacağız. Savunma sanayisine yönelik araçlar ve deniz taşıtları da ilgi alanımızda.” Genç bir şirket olmasına rağmen geçtiğimiz üç yıl boyunca otomotiv tasarımı alanında 25’e yakın proje üretmiş Hexagon Studio. Avrupa’dan da proje aldıklarını ve ana yüklenici olduklarını anlatıyor Nahum. Üç yıl sonra Hexagon Studio’da, tasarım, model geliştirme ve mühendislik yeteneklerinin tamamen gelişmiş olacağını, ancak hiçbir zaman motor, vites kutusu gibi komponentlere yönelik mühendislik becerilerinin olmayacağının altını çiziyor. “Hedefiniz, Bertone veya Pininfarina gibi dünyaca ünlü tasarım şirketlerinden biri olmak mıdır?” Bir iç çekiyor Nahum ve ekliyor: “Keşke. Bunu inkar edemem. Hedefimiz bu. Bu aşamaya geldiğimizde, her yıl kesinlikle 1-2 tane konsept aracı ortaya çıkarmak, bunları fuarlara koymak zorundayız.”
Bir noktanın da altını çiziyor: “Bertone de Pininfarina da sadece tasarımcı olarak çalışmazlar, üretim de yaparlar. Hexagon Studio ise hiçbir zaman üretime soyunmayacak.”
17’NCİ BÜYÜK EKONOMİ KENDİ ARACINI YAPAR
Otomotiv dünyasının yıllardır süre gelen Türk markalı araç tartışmasına iyimser bakanlardan Nahum. “Artık çok geç” diyenlere cevap veriyor. “Ben size tersini ispat edeyim” sözleriyle başlıyor anlatmaya: “Global bir marka çıkartmak çok zordur. Ama Nano nedir? Hindistan’ın yaptığı 2 bin 500 dolarlık araç. Bütün dünya artık bu aracı biliyor. O arabanın, hiç de seksi bir gövdesi yok. Çok güçlü bir motoru yok. İnanılmaz lüksü de, korkunç bir klima sistemi de yok. Ama Nano bugün global bir marka. Peki Hindistan nasıl Nano gibi bir konsepti çıkartabiliyor?”
CNBC-E Business
http://business.cnbce.com/1001/konuid=9.asp

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Apple Servisi Beylikdüzü Apple Servisi