Spor Hayatımdaki Unutulmaz İnsanlar – Yalçın Granit’in Arkasından
5 Kasım 2020 2020-11-05 17:23Spor Hayatımdaki Unutulmaz İnsanlar – Yalçın Granit’in Arkasından
Spor Hayatımdaki Unutulmaz İnsanlar – Yalçın Granit’in Arkasından
Türkiye Gençler Şampiyonu – “Benim de içinde yer aldığım Rüya”Takımı- GS Genç Basketbol Takımı
Kendimi bildiğimden itibaren ele avuca sığmayan, hareketi, yarışmayı, mücadeleyi seven bir tabiatım olduğunu düşünüyorum. İlk çocukluk yıllarım Sarıyer’de deniz kenarında geçti. Denize iskelesi olan evimiz aynı zamanda babamın işyeriydi. Yazları Demirciköy’e anneannemin yanına gitmekten büyük haz duyardım. İlkokula başladıktan sonra Sarıyer’in tüm çocukları ile birlikte evimizin önündeki alandan denize girer, denizde, deniz kenarında her çeşit aktivitenin içinde olurduk. İlkokulda ilk önce sokak futbolu ile tanıştım. İki taş koyup kale oluşturur, her çeşit top veya benzeri ile topun peşinden koşardık. Sonraları voleybol ile tanıştım.
Ortaokulda, İstanbul okullar şampiyonu olduk. Takımın pasarü idim. Orta sonda Basketbol ile tanıştım. Artık vaz geçilmez sporum Basketbol olmuştu. Ticaret lisesine giderken basketbolum gelişti. Sultanahmet civarında kurulan İstanbul Sporun yıldız takımına dâhil oldum. Bir süre sonra antrenörümüz amerika’ya gidince takım dağıldı. Bir takım arkadaş ile birlikte Beşiktaş yıldız takımını oluşturduk. Beşiktaş’ın basketbol şubesi yeni oluşturuluyordu. Antrönörümüz Ünal ağabey dışında fazla bizlerle ilgilenen yoktu. Her işimizi kendimiz gören aynı semtte oturan bir mahalle ekibi idik.
Bir süre sonra İstanbul Yıldızlar ligi başladı. Hangi sırada olduğunu pek hatırladığım bir tarihte rakibimiz GS Yıldız takımı oldu. Maç Spor Sergi’de oynanıyordu. Maça biz 6-7 kişi zor çıktık. Adeta ayağı çıplak başı kabak, birbirine benzemeyen formalar giymiş bizlerin karşısında pırıl pırıl üniformalar içinde GS Yıldız Takımı büyük bir çalımla sahada yerini alırken kenarda zamanın en büyük basketbolcusu Yalçın Granit takım antrenörü olarak yerini almıştı.GS takımının idarecileri, sonradan yıllarca Türk Basketbolunun unutulmaz Federasyon Başkanı Osman Solakoğlu, yardımcısı Engin Kefkef, malzemecisi Cin Ali yerlerini almışlardı.
Bizler bir kendi halimize bir de karşı takıma bakıp inanılmaz derece hırslandık, gaza geldik, birbirimizi coşturduk. Maç sırasında Yalçın ağabeyin bağrışlarını duyuyor daha da azgınlaşıyorduk. Neticede unutulmaz bir maç sonunda karşımızdaki takımı yenmiştik. Büyük bir coşku içinde soyunma odasına gittik. Soyunma odasında coşku içinde iken birden kapıdan içeri Osman Solakoğlu girdi. Hatırlamadığım kısa bir konuşmadan sonra beni odadan dışarı çıkardı ve doğrudan doğruya GS kulübüne götürdü. Bir anda GS’lı olmuştum. O günden bu tarihe GS’lılığım devam ediyor hatta Divan üyesi bile oldum.
Yalçın Granit ile üç yıl beraber olduk. İnanılmaz bir çalışma çabası içine girdik. Basketbolun temel kurallarını hareketlerini bizzat yalçın ağabeyden öğreniyorduk. Takımdaki bütün arkadaşlarım iyi ve varlıklı ailelerden geliyor, gözde okullarda okuyorlardı. Hemen her gün 4-5 yıl süre ile yıl haliç’in ötesinden Galatasaray Hasnun Galip Sokak’taki Kulüp salonuna gelir saatlerce takım halinde ve arkasından da özel çalışma yapardım. Tam bir takım olmuş bütün takım arkadaşlarımla gelecek sezona hep beraber kitlenmiştik.
Yalçın Granit zamanın en ünlü Basketbolcusu idi ve başta benim idolümdü. Kendisini kendi hayalim olarak görür, ona yakın olmak, onun tarafından kabul edilmek için var gücümle çalışırdım. GS ortamı bana çok şeyler kazandırdı. Hayat boyu Yalçın Granit ile dostluğumuz devam etti. Yalçın Granit öyle bir mükemmeliyetçi idi ki, bizler genç takımda zamanın en ünlü atleti rahmetli Ruhi Sarıalp ile atletizm, yine sonradan ülkemizin en başarılı antrenörlerinden rahmetli Cavit Altınay ile halter ve güç idmanları yaparak kendimizi takip eden sezona hazırladık.
O kadar iyi bir takım olduk, o kadar güzel maçlar çıkarttık ve neticesinde Türkiye Gençler Şampiyonu olduk. Adeta rüya takımdık.
Aktif sporculuk dönemini rahmetli Yalçın Granit ile geçirdim. Genç Milli oldum. Yalçın Granit başka bir kulübe gitti. Kısa bir süre sonra Birinci takıma terfi ettim. Ancak Birinci takımın başka bir gerçeği vardı. Birinci takım gerçeğine ayak uyduramadım, mevcut dinamiklerle tek başıma başa çıkamadım. Küstüm. Başka kulübe sırf arkadaşlık için gittim. Ancak kısa sürede orada da aradığımı bulamadım. Çok sevdiğim, uğruna günlerimi, gecelerimi, okul hayatımı, hayallerimi, hatta yıllarımı verdiğim aktif Basketbol kariyerimi sonlandırdım. Büyük acılar çektim
Bu dönemin kapanışında içine düştüğüm sıra dışı üzüntüyü, çaresizliği, hayatım boyunca hiç unutmadım ve sonradan yaşadığım spor yöneticiliğimin en önemli girdisini, derslerini o sırada yaşadığım sıkıntılar, sorunları oluşturdu. İş, okul, aile ve spor yöneticiliğimi şekillendirdi. motivasyon kaynağım oldu.
Yalçın Granit anlaşılması çok zor bir insandı. İçinde derin bir insancıllık yatan, çok hisli ve duygulu bir insandı. Ancak bunu dışa vurmaz, sert ve ketum bir kişilik sergilerdi. Yetişkin hayatımın en önemli sportif dönemi olan TOFAŞ Basketbol Takımını oluşturma sırasında ilk başvurduğum kişi Yalçın Ağabey idi. Yalçın Ağabey ile en son GS Basketbol takımı için bir süre beraber olduk. Güzel anılarım oldu. Allah makamını cennet etsin. Ruhu şad olsun.
Yalçın İpbüken,
Güreş Federasyonu Başkanı, TOFAŞ Spor Kulübü Kurucusu ve İlk Başkanı