İki Elin Sesi Var
12 Nisan 2019 2022-02-17 9:12İki Elin Sesi Var
İki Elin Sesi Var
IEHG (İrlanda Doğu Hastane Grubu) yaklaşık bir milyonluk nüfusu ile İrlanda’nın en büyük hastane grubudur. 2018’de 75 yaş ve üzeri hastalardan 43,665 acil başvurusu yapıldı ve bu başvurulardan 23,907 tanesi hastaneye yatma ile sonuçlandı. Bu yaş grubu ortalama olarak günlük 820 yatak işgal ediyor.
Hastane grubumuzun acil servislerinde 75 yaş ve üzeri hastaların neredeyse yarısı kırılganlık (insanları daha da savunmasız hale getiren yaşamın geç döneminde meydana gelen psikolojik düşüş) belirtileri göstermekteler. İrlanda’nın sağlık sistemi entegre olmadığı için – hastaneler ve sosyal servisler birbirinden tamamen ayrılmış durumda (ayrı bütçe ve personellere sahipler) – acil başvurularına alternatif yollar pek bulunmamakta.
IEHG akut hastane servislerine başvuran kırılgan yaşlı insanların sayısındaki artışı karşılayabilmek adına, mevut yolların yeniden tasarlanması gerektiğinin farkına vardık. Gönüllü ortaklarımızı ve kilit servislerdeki personellerimizi (sosyal bakım, geriatri, temel bakım vb.) bir araya getirerek kırılgan yaşlı insanlar için gelecekteki ideal servisi tasarladık. Hedefimizde bu tip hastalarımızın bakımını iyileştirmek ve acil servislerimizin üzerindeki baskıyı bir nebze hafifletmek vardı.
En büyük zorluk hastane çalışanlarımızın, kırılgan hastalarımızı belirleyebileceklerinden ve idare edebileceklerinden emin olmaktı. Başlangıçta bir hastanemizde uygulanan muayene süreci – şu anda ise dört hastanemizde de kullanılmakta – devreye aldığımız ilk süreçlerden bir tanesiydi. Üç sorudan oluşan bu muayene, hastanemize gelen 75 yaş ve üzeri tüm hastalara uygulanıp kırılganlıkları gözlemleniyor. Kırılgan tanısı konulan bir hasta olunca çoklu disiplinler takımına veya ulaşılabilen ilk gönüllüye bir alarm gönderilerek, mümkünse bir saat içerisinde, Kapsamlı Geriatri Değerlendirmesini tamamlaması bekleniyor. Bu değerlendirmenin amacı yalnızca başvurdukları sorunla ilgili değil sağlıklarını daha geniş kapsamda incelemek böylece hastanın tüm ihtiyaçlarına karşılık verebilmektir.
Kırılganlığı kişinin yaşam biçimini ele almadan değerlendirmiyoruz. Kırılgan veya kırılganlık öncesi bir insanı daha çok veya daha az savunmasız yapan birkaç öğe bulunmakta. Bizim hedefimiz de bu öğeleri yakalayabilmek oluyor. Örneğin, verilecek olan kararlarda kişinin ailesinden veya bakıcılarından destek alması önemli bir rol oynuyor. Kırılganlık birçok yönden ele alınması gereken bir durum, mesela 85 yaşının üzerinde olabilirsiniz ancak tek başınıza yıkanıp giyinebiliyorsanız ve evden çıkmak için yardıma ihtiyacınız yoksa kırılgan değilsinizdir.
Hastanın durumu dikkatli bir şekilde tahlil edilmezse yanlış kararlar verilebilir. Eğer ayrıntılardan haberimiz yoksa bakım koşullarımızı yalnızca kişinin yataktaki haline göre temellendiririz ve günlük hayatındaki önemli bilgileri ihmal etmiş oluruz. Günlük hayatıyla ilgili erkenden bilgi sahibi olmak büyük önem arz ediyor. Eğer kırılgan hastamızın evde iyi bir bakım imkânı varsa hastaneye yatmasının ne kadar faydalı olacağını sorguluyoruz. Hastaneye yatırma, söz konusu kırılgan hastalar olunca akla gelen ilk seçenek oluyor. Ancak hastanede kalmak hasta için her zaman en iyi seçenek olmayabiliyor. Bu seçenek hastayı enfeksiyon risklerine açık hale getirmenin yanında hastanın hareket alanını kısıtlıyor ve kondisyon kaybına yol açıyor. Ayrıca düzenlerinden alıkoyuldukları için deliryum ve zihin bulanıklığına (konfüzyon) karşı savunmasız hale geliyorlar.
Tedavisinin ardından hasta tahliye edilince Kapsamlı Geriatri Değerlendirme formunu gönüllü servis personeline veya aile hekimine yollayabiliyoruz. Eğer yatış işlemleri gerçekleşirse kırılgan olarak etiketlenip hastanedeki odalarına alınıyorlar ve hastane personeli bu hastalara karşı daha dikkatli davranıyor. Acil servisten çıktıktan sonra bu bilginin hastayı takip etmesi önem taşıyor.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma İrlanda’daki 65 yaş ve üzeri nüfusun %45’inin kırılgan öncesi ve %24’ünün de kırılgan olduğunu gösteriyor. Önleyici bakım (hastanın diyetinde daha fazla proteinden daha aktif bir sosyal yaşama veya günlük egzersize) gelecekteki sağlığının daha iyi olacağını sağlama alır. Fakat öncelikle risk altındaki hastaları bulmamız gerekiyor. Değerlendirme çalışmamız bu nedenle büyük önem arz ediyor. Aslında gelecekte her bir İrlandalının belirli bir yaşa erişince, aile hekimi veya topluluk hemşiresi tarafından tetkik edileceği bir konuma erişmeyi umuyoruz. Acil bakım ihtiyaçları karşılanan hastaların ötesinde daha kapsamlı düşünmek ve sağlık sistemimizi tümden ele olmak zorundayız.
YALIN İŞ
Kırılganlık değer akışı yalın yolculuğumuzda belirlenen ilk programlardan biriydi ve grup kapsamında model bir kırılganlık çizgisi belirlemek için yola çıktık. Doğru kültürü oluşturmak, gönülleri kazanmak ve organizasyonun geri kalanına yayılmadan sosyal bir hareket yaratmak istediğimiz için işe bir hastane ile başladık.
Her bir hastane ile değer ve görselleştirme eğitimlerine katılarak değer akış analizlerini tamamladıktan sonra, bir hafta boyunca devam eden Seri Gelişim Etkinlikleri (SGE, ing. Rapid Improvement Events) düzenledik. Bu etkinlikler kırılganlık sürecini belirlemekte kritik öneme sahipti. Bu çabaların değerini herkes anında göremedi, kimi katılımcılarımız ilk SGE’lerde orada olmamaları gerektiği ve bir katkıda bulunamayacakları hissine kapıldılar. Ancak hasta tecrübelerinin ayrıntılarına ve mevcut süreçlere sıra gelince, hastalarla her gün etkileşimde bulundukları ve sorunları sürekli gördüklerinden dolayı, söyleyecek birçok şeylerinin olduğunun farkına vardılar.
Gönüllü ortaklarımızın hastalarımız hakkında ne kadar bilgiye sahip olduklarını ve sorunların çözümlerini bildiklerini öğrenmek, IEHG için bir aydınlanma anı oldu diyebiliriz. Sağlık sistemimizin çok önemli bir parçası olmalarına rağmen hastane kayıt işlemlerinde ortaklarımızla çoğu zaman iletişime geçilmiyor. Bizlere sağladıkları bilgiler farklı başlıklar etrafında konuşmamıza ve daha iyi hizmet sunmamıza izin veriyor. Yalın, normalde ortaklaşa çalışmayacak insanların (hastane ve gönüllü çalışanlar) güçlerini birleştirmelerini ve hastalar için daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağladı. Ayrık bir sistemin eksikliklerini gidermemize yardımcı oldu.
Zihniyetimizin değişmesindeki en büyük katkıyı – şüphesiz ki – insanları (laboratuvar çalışanlarından hemşirelere, hademelerden cerrahlara, aile hekimlerinden sosyal çalışanlara) bir araya getirmek sağladı. Bu bağlamda oldukça güçlü olan Yalın, hastanın yolculuğunu haritaladığımızda gün yüzüne çıkardığımız bilgileri ve sorunları gözlerimizin önüne sermeye yardımcı oluyor. Hiç kimsenin inkâr etmeyeceği sorunlarla çalışanlar işlerine geri döndüklerinde tekrar karşılaşınca bu sorunları nasıl düzeltebilecekleri üzerine düşünmeye başlıyorlar.
Son 18 ayda yalın geliştirmeleri dört hastanemize de tanıttık. Çalışmalara orada başladığımız için St. Luke Kilkenny Hastanesi, en çok gelişim gösteren ve diğerlerine öncülük eden bir konumda. Hastanelerimiz arasında doğru kültürü yerleştirmek için kendimize tanıdığımız zaman işe yarıyor. İnsanların farklı düşünmeye başladıklarına işaret eden açık göstergeler mevcut. Kırılgan hastalara sağladığımız hizmetin mükemmel olmadığını kabul ediyor ve bu nedenle üzülüyorlar. Ayrıca organizasyon genelinde mevcut olan ivedilik hissi değişim için katalizör etki sağlıyor. Çalışanlarımız kırılganlık jargonunu kullanıyor ve en önemlisi kırılgan yaşlı hastalarımızın aldığı hizmette belirgin gelişmeler görüyoruz. Kırılganlık farkındalığı yüksek işgücü geliştirmek için çalışanlarımızı eğitmeyi de ihmal etmiyor.
Hastanelerimiz arasında bilgi ve tecrübelerin paylaşıldığından emin olmak için de önemli zaman harcıyoruz. Destek gösterdiğimiz her bölgeye, hem en iyi uygulamaları öğrenmek hem de yolculuklarında daha ileri bir safhada olan iş arkadaşlarımızın tecrübelerinden faydalanmak için olsun, düzenli ziyaretler gerçekleştiriyoruz. İnsanların yaptıkları işleri sunmaları ve başkalarını desteklemeleri konusunda bir beklenti var ve bu yaklaşım saha çalışanları tarafından takdir ediliyor, insanları daha ileriye ve ötesine gitmek için cesaretlendiriyor. İş arkadaşlarınızın yapabildiğini görmek sizin de yapabileceğinizin bir göstergesidir.
FAYDALAR HER YERDE
Günümüze kadar yaptığımız çalışmalar acil servisten itibaren ilk 72 saate odaklanmış olsa da müdahil olan herkes için büyük faydalar gördük. Çalışmalarımızın cesaretlendirici bir etkisi var.
Muayene sürecini uygulamaya aldığımız dört hastaneden birini ziyaret eden kırılgan hastalarımız bu günlerde çok farklı bir tecrübeyi deneyimliyorlar (bu durum özellikle kendilerini adamış bir takıma sahip olan Kilkenny’de geçerli). Hastalarımız şimdilerde çok daha proaktif bir şekilde idare ediliyorlar. Bu durumun iki ana etkisi mevcut; hastalar çok daha düşük bir riskle karşı karşıyalar ve onların da söyleyeceklerine kulak veriliyor.
Şu anda gerçekleştirdiğimiz değerlendirme olmadan hastaneye yatmaya bir alternatifin olup olmadığını bilmek zor olurdu. Hastalar ve bakıcılar ise kendi isteklerini dile getirmeye fırsat bulamayabilirlerdi. Eğer hastalarımızın sağlıkları bozulursa bakım evine gitmekten veya hastaneye yatmaktan kaçınabilirler. Çoğu yaşlı kişi olabildiğince evlerinde yaşamayı ve mümkünse evlerinde ölmeyi tercih eder. Bunu kolaylaştırmak adına yaşam sonu patikalarının açık olmasına ihtiyacımız var. Yalın, bize hastalarımıza istedikleri şekilde bakabilmemiz için gereken araçları sağladı.
Çalışanlarımızın da büyük kazançları oldu. Şimdilerde ortak bir jargon kullanıyorlar ve kendilerini geliştirmek ve öğrenmek için öncesine kıyasla çok daha fazla fırsatları bulunmakta. Daha da önemlisi farklı yöntemlerle çalışmalarına ve yaklaşımlarında daha kapsamlı olmalarına izin veriliyor. Bu şekilde çalışmak daha tatmin edici bir iş ortamı yaratıyor ve çalışanların gelişmiş yeteneklerini ve yetkinliklerini kullanmalarına imkân sağlıyor.
Sistem kırılgan hastalarımız için faydaları hasat ediyor. Kırılgan yaşlı insanlar için hastanelerimizin her birinin iş akışını ve talebini daha iyi anlamaya başlıyoruz. Bakıma ihtiyacı olan hasta sayılarının tahminlerini açıklığa kavuşturuyoruz. Örneğin, 75 yaş ve üzeri hastaların günlük ortalama sayılarını ve potansiyel kırılgan hastaların sayısını bilmek, taburcuları planlamak ve etkili bir şekilde yönetmek için önemli. Yeni sistemin kayda değer bir diğer avantajı ise gönüllü ortaklarımızla aramızda olan ilişki kapsamında gerçekleşti. Takımın bir parçası olarak kolektif sorumluluğun ve problem çözmenin büyük etkisi oldu ve şimdiden etkileyici sonuçlar gördük. Mesela Kilkenny’de 85 yaş ve üzeri hastaların yeniden kayıtları %20,5’ten %10,9’a düştü. Üstelik evlerine dönenler bakım evlerine gidenlerden fazla ki bu durum da sağlık sistemimizde ciddi tasarruflar yapılmasını sağlıyor.
Yaşlı, kırılgan kişiler hastanenin kapısından içeriye girebilecek en zayıf hastalardan olabiliyorlar ve onların tecrübelerini daha iyi, güvenli ve rahat hale getirmeye çalışmak büyük önem arz ediyor. Bunu başarmanın yolu ise yalın düşünceden geçiyor. Olmak istediğimiz yere varmak için kullandığımız süreçler, yerleştirmek istediğimiz süreci yaratıyor.
Yazar
Fiona Keogan
Hizmet Geliştirme Lideri
IEHG
Çeviri
Mehmet Talha Kurt
Araştırma Görevlisi
Yalın Enstitü