bu konuşma 2015 Toyota Hissedarlar toplantısında yapılmıştır.

Haziran 2010’da Akio Toyoda’nın başkanlığında yapılan ilk genel hissedarlar toplantısında Toyota’yı nasıl daha ileri götüreceğine dair fikirlerini şu şekilde ifade etti:

“Müşterilerin ve toplumun sürekli değişmekte olan ihtiyaçlarına cevap verebilmek için sürekli değişmenin büyümek olduğuna inanıyorum. Sürekli büyüyen bir şirket olmak, sürdürülebilir büyümeyi başarmak istiyoruz. Arzumuz budur.”

2000’li yıllarda Toyota hızlı bir büyümenin keyfini sürdü. İşin “boyutu” her geçen yıl arttıkça şirketteki insanlar “niceliksel büyümeyi” her şeyden çok hedefler oldu. İddialı bir sayıyı hedeflemek Toyota’nın birincil önceliği oldu.

Toyota Mart 2008’de biten mali yılı rekor bir gelirle kapadı. Ancak dünyayı çarpan 2008 global krizi nedeniyle sonraki mali yılda şirket keskin bir şekilde kırmızı alana düştü. Toyota ve birçok tedarikçisi süregelen hızlı büyüme için gerçekleştirdikleri yeni tesis ve fabrikalara yaptıkları yatırımlar nedeniyle devasa sabit giderlerle karşılaştılar.

Şirketin dümeni Akio’ya böyle bir zamanda devredildi. Şirketin büyümesini sürdürmek için insanları yetiştirmek ve şirket kompozisyonunu güçlendirmek gibi konular “satış hacmi” gibi göstergelerin önüne geçememişti. Ve “niceliksel büyüme” hakkında düşünmenin ardından sayısal hedeflerle yapılan yönetimi sonlandırarak “sürekli daha iyi arabalar yapmak” hedefini Toyota’nın değişmez prensibi haline getirdi.

Akio’nun yukarıda belirtilen yorumu başkanlığının bu fırtınalı dönemlerinde gerçekleştirilmişti. O sıralar insanlar yönetim politikasını biraz naif bulmuş olabilirler.

Ancak o zamandan beri Toyota meselenin sadece karlılık için iyileştirmeden ibaret olmadığını kanıtladı. Değişimlere karşılık verirken ve karar alırken hızlı olabilmek için “sürekli daha iyi arabalar yapmak” sancağı altında şirket insanlarını ve genbayı güçlendirmek için istikrarlı çabalar gösterdi.

2011 Tohoku Depremi ve Tsunamisi ve aşırı güçlü Japon Yeni dahil olmak üzere sert iş koşulları gibi otomotiv endüstrisinin karşılaştığı çeşitli krizler karşısında Toyota sürekli gücünü ve esnekliğini göstermeyi başardı. Geriye dönüp bakıldığında son on yıl içerisinde şirketteki insanlar hızla değişen koşullara cevap verme yeteneklerini geliştirdikleri gözlemlenebiliyor.

Haziran 2020’de COVİD-19 pandemisi altında yapılan hissedarlar toplantısında Akio Toyota’nın değişimi hakkında düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:

“Sıklıkla şu soruyla karşılaştım: ‘Şirket kompozisyonunu güçlendirmekte başarılı oluyor musun?’. Ki hep şu şekilde yanıtladım: ‘Bu soruyu ancak global finansal krizin ölçeğinde bir krizle karşılaştığımızda cevap verebileceğim’. Şimdi bu soruya karşılık olarak güvenle söyleyebilirim ki ‘Toyota’nın daha da güçlendiğine derinden inanıyorum. Bu gücü şirketin haricindekilere yardım etmekte kullanmak ise dileğimdir.’”

Değişimleri insanlar getirir ve insanların ve şirket kültürünün değişmesi için zaman gereklidir. “Sürdürülebilir büyümeye” olan geçiş, koşullar ne olursa olsun ve ne kadar zaman alacaksa alsın sürekli büyümeyi başarabilen bir şirkete dönüştürmedeki kararlılığı Akio’nun kararlılığını temsil etmektedir. Ve aynı zamanda Toyota’nın yönetiminin öncelikli olarak sayılarla değil bir misyonu paylaşan insanlarla ilerlediği anlamına da gelebilir.

Kaynak: Toyota times 31.5.2021